Tudor’dan Sabri Sarıoğlu açıklaması

Tudor’dan Sabri Sarıoğlu açıklaması

Igor Tudor, Galatasaray’da Şampiyonlar Ligi Kupası’nı kazanmak istediğini söyledi.

Galatasaray Teknik Direktörü Igor Tudor, yayıncı kuruluşa açıklamalarda bulunan Hırvat teknik adam, transfer sürecini asla unutmayacağını belirterek, “Transfer süreci fantastik bir dönemdi. Galatasaray’dan teklif aldığım gün üçüncü kızım doğdu. İki taraftan büyük bir duygu yaşadım. Gerçekten harika bir periyottu. Her şey birkaç gün içinde oldu. Rize maçına hemen hazırlanmaya başladım. 2-3 gün fantastik geçti. Bu günleri kolay kolay unutmayacağım” dedi.

“Ben kendi baskımı oluştururum”

Futbolda kendisinin farklı bir tarzı olduğunu aktaran Tudor, “Benim futbola yaklaşımım farklı. Ben kendi üzerimde bir baskı oluştururum. 16 yaşındaki çocuklarla çalışırken de böyle bir baskı yapardım. Oyuncuyken de böyleydi, şimdi de böyle. Bir maçı kazanırsınız ama 7 gün önce neler olduğunu kimse hatırlamaz. Her zaman kendinizi kanıtlamak zorundasınız. Her hafta bunun üzerine çalışmalısınız. Benim kendime uyguladığım baskı kadar kimse bana baskı uygulayamaz. Real Madrid hocası olsanız da başka bir kulüpte de olsanız yine aynı olacaktır. Bir taraftan bakınca Galatasaray’da olmak zor görünebilir, diğer taraftan ligde kalmaya çalışan bir takımı çalıştırmak da zordur” şeklinde konuştu.

“Zaten kazanmayı hak etmiştik”

Takımdaki kaliteli oyuncuların skoru değiştirebileceğini dile getiren tecrübeli teknik adam, “Biz Antalya ve Gençlerbirliği maçlarında 10-15 dakika önce de o golleri atabilirdik. Ben son iki maçı bir geri dönüş olarak görmek istemiyorum. İlk yarıda daha iyi bir futbol oynayıp bu sonucu hak etmiştik. Takımda kaliteniz varsa, Selçuk, Sneijder, Yasin, Bruma, Podolski gibi oyuncular sonucu değiştirebilir Selçuk fantastik bir gol attı ve maçı kazandık. Futbol bunun gibi detaylarla sonucu belirlenen bir spor. Maçı kazandığımız için mutluyum ama toplamda 95 dakikayı izlerseniz, kazanmayı hak etmiştik. Son iki maçı kazandık, bu bize güve veriyor. Daha sakin çalışabiliyorsunuz. Kaybedince hafta içi çalışmaların kalitesi düşüyor. İki sonuçta da çalışmanız gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Önemli olan oyunun hakimiyetini almak”

Galatasaray'a geldiği günden bu yana analizler yaptığı söyleyen Tudor, “Trabzonspor büyük bir takım ve büyük oyuncuları var. Buraya 3 hafta önce geldim. Analiz yapıyorum. İyi ve kötü şeyleri görüyorum. Ama ben kendi takımıma daha çok odaklanıyorum. Benim her zaman, özellikle Galatasaray’da istediğim; oyunu kazanan, oyunu hakimiyetine alan bir takım olmak” açıklamasını yaptı.

“Gelecek için umutluyum”

Tudor, sarı-kırmızılı futbolcuların taktik anlamda değiştiklerinin altını çizerek, “Bu takımın yüzde kaçı benim; buna cevap veremem. Ama her maçta kendimden bir şeyler görüyorum. O frikiklerle 3 puanları kazanmadık. Anlayışımız değişti. Daha sıkı savunmaya yapmaya çalışıyoruz. Beşiktaş maçını kaybetmeyi hak etmedik. Frikikle kaybettik. Aynı şekilde biz de kazanabilirdik. Takımımda pres gördüm, savunma yapma isteği gördüm. Bunlar çok önemli. Yüzde yüz benim istediklerimi görmek için fizik kondisyonunun yüksek olması lazım. Oyuncularım bunu kafalarında anladılar. Ama bacakları henüz onları takip etmiyor. Oyun içindeki fiziki düşüşlerimizi görüyorsunuz. Uzun süre bu oyunu sürdüremiyoruz. Ama zeki oyunculara sahibim. İyi idman yapan çalışan oyuncularım var. Gelecek için umutluyum” dedi.

“Oyuncular daha fazla savunma yapıyor”

Fizik olarak daha iyi bir noktaya gelmeleri gerektiğini aktaran Hırvat teknik adam, “Dışarıdan nasıl göründüğümü bilemem. Ben çalışmaya inanırım. İdmanlara inanırım, idman maçlarında bile kazanmak isterim. Bu belki de 8 yıl Juventus idmanlarında olmaktan geliyor. Zidane ve diğer arkadaşlarla idman yapmak bir maç gibiydi. Yine böyle olduğunu düşünüyorum. Bir hafta sert idman yapamazsınız nasıl Pazar günü iyi maç oynayacaksınız? Robot değilsiniz; parmak şaklatmasıyla işler değişmez. Hafta boyu çalışmalısınız, her oyunu kazanmak istemelisiniz ve yoğun idman yapmalısınız. Bunu da maçta görmelisiniz. Podolski, Sneijder, Yasin ve Bruma'nın daha fazla savunma yaptığını görüyoruz. Fizik olarak istediğimiz noktaya gelirsek daha yukarı çıkacağız” diye konuştu.

“Sistem konuşmanın pek önemi yok”

Oyun tarzının sistemden daha önemli olduğunu bildiren Tudor, “3'lü savunma mı yoksa 4'lü savunma mı daha hücumcu sistem diye sorsanız yarı yarıya cevap alırsınız. 4'lü savunmada sağ beki ileri atarsanız 3'lü kalırsınız. Soldan atak yaparsanız sağ bek kalır yine üçlü olur. Bunun yerine sürekli 3 kişiyi orada bırakıyorum. Bir farkı yok aslında bunun. 4-4-2 ile harika oynayan da var kötü oynayan da. Bu her zaman teknik adam ve oyuncularla alakalı. Sistem önemli değil, ne olacak? Önemli olan anlayış, oyun tarzı ve nasıl felsefeye sahip olduğunuz. Artık bu otomatikleşmeye gitmek önemli. Geçen sezon Chelsea 4-4-2 oynayıp 10. oldu. Şimdi 3-5-2 ile ilk sırada. İnsanlar bunu konuşmayı seviyorlar ama günün sonunda bunun bu kadar önemi yok. İnsanların düşündüğü kadar önemi yok” açıklamalarında bulundu.

“Oyuncularım fazlasını vermek istiyor”

Tudor, idmanları yavaş yavaş sertleştirmeleri gerektiğini söyleyerek, “Teknik direktör geldi, sert idman yaptırıyor ayakta kalan oynuyor” diyecekler; hayır. Benden önce nasıl idman yapıldığını biliyorum. Oyuncularımı buna adapte etmeye çalışıyorum. Yüzde 16 yüzde 17'sini yaptırıyorum oyunculara. Yavaş yavaş geçmemiz lazım. Futbolculara önce tam olarak fikirlerinizi anlatmak lazım. Saha ile alakalı sorunlar yaşıyoruz. Oyuncularım yapmak istiyorlar. Bir önceki maçlara oranla daha iyiyiz gidiyoruz. Podolski ileri gidiyor, geri geliyor. Yasin ve Selçuk da öyle. Bazı sonuçlar var iki üç sakatlığın sebebi bu da olabilir. Antalya sonrası sert idman programlamadık. Yumuşak idman koydum. Buna rağmen sakatlık oldu. Oyuncular maç içinde var olandan fazlasını vermeye çalışıyor. İdmanda hazır olmadan tamamını vermek istiyorlar ya, belki de bununla alakalı. Trabzon maçında belki de ben oynamalıyım. 4 savunmacının aynı anda sakat olduğunu görmemiştim. 10 kişiyle savunma yapma felsefesini uygulayamam. Oyuncularım birlikte çıkıp birlikte geri gelmeye çalışıyorlar. Zamanla daha iyi olacaklar” ifadelerini kullandı.

“Eren ile ödeştik”

Galatasaray'ın sezon başında kadrosuna kattığı Eren Derdiyok ile ilgili konuşan Tudor, şu ifadeleri kullandı:“Eren Derdiyok ile ödeştik. Galatasaray-Karabük maçı sonrası çok üzgündüm. Şimdi ise çok mutluyum. Maç 90 – 95 dakika. Eren’i kendi takımımda görmek çok güzel. O çok kaliteli bir oyuncu ve önemli bir santrfor.”

“En iyi oynumuzu oynamalıyız”

Cumartesi günü deplasmanda oynayacakları Trabzonspor karşılaşmasını değerlendirem Igor Tudor, şunları söyledi:

“Galatasaray her maçı kupayı kazanmak zorunda bunu biliyorum. Cumartesi günü bir maç var ben buna odaklanmalıyım. “7 maç kazanırız, bir beraberlik alırız” dersek bunlar hep vakit kaybı. Cumartesi günü en iyi oyunu oynamamız lazım.”

“İdmanda odaklanmayan oyuncu istemem”

Takımla arasında iyi bir iletişim olduğunu dile getiren Tudor, “Ben aç ve motive oyuncuları isterim. Geçmişte ne kazandıklarının önemi olmasın, daha fazla kazanmak istesin. Cumartesi kazanalım değil, Salı bir daha kazansın, limiti olmasın istiyorum. Fedakarlık yapan oyuncuları istiyorum. Hafta içinde yaptığınız her şeyin hafta sonu göründüğünü düşünürüm. Aç oyuncu kaliteli değilse bu işe yaramaz. Buraya geleli kısa bir süre oldu. Oyuncuların beni görmeleri ve tanımaları lazımdı. İdmanda gördüğüm şeylerle bir sorunum yok. İyi bir iletişim var, oyuncularım da yeni bir teknik adama ve yeni kurallara adapte oluyorlar. İyi bir ilişkimiz var; en önemlisi bu. Dışarıda da hep söylerim. Saha dışında da her şeyi sorabilirler şakalaşabiliriz ama idman başladığında odaklanmamız lazım. Orası iş. Odaklanmayan oyuncu istemem. İdmanda her şeyi görürüm. Bir köşede baskı yapmıyorsa, hemen oraya gider düzeltmeye çalışırım. Oyuncularımdan mutluyum. Zevkli ve fedakarca çalışan oyuncularım var. Zamana ihtiyacım var. Her maçı kazanmamız ve Başakşehir ile Beşiktaş’ın kaybetmesi lazım. Hafta içi idmanlara odaklanmak çok önemli” şeklinde konuştu.

“İlk seferde attılar”

Igor Tudor, Gençlerbirliği maçında tribüne gönderilmesi ile ilgili konuşarak, “Bu benim karakterim. Bazen çok fazla yapıyor olabilirim ama ben duygularımla yaşıyorum. Bazen biraz düşürmem lazım. Duygularla yaşarsanız odağını kaybedebilirsiniz. İlk kez oyundan atıldım. Bir dahaki sefere “Yapma hoca yavaş ol” diyebilirlerdi ama neyse önemli değil. Beni ilk seferde attılar” ifadelerini kullandı.

“Uzun yıllar kalmak istiyorum”

Galatasaray'da uzun yıllar görev yapıp Şampiyonlar Ligi kupasını almak istediğini söyleyen Tudor, “Teknik direktörlüğe başladığım zaman ne olacağımı düşünmedim. Herkes dünyanın en iyi takımlarında çalışmak ister. Bana inanın; Galatasaray’da yıllarca kalmak istiyorum. Burası çok büyük bir kulüp. Burada iyi sonuçlar almak, taraftar ve kulübü mutlu etmek istiyorum. Şu ana odaklanmanız lazım. Şimdi yaptığınız şeyler geleceğinizi belirler ve bunlardan keyif almanız lazım. ‘Ne olacak ne olacak' diye düşünürseniz olmaz. Galatasaray hocasıyım ve bundan keyif alıyorum. Değiştirebileceğim tek şey idmanlar. Daha iyi idmanlarla daha iyi takım haline gelmek. Tek düşündüğüm ‘Keyfini çıkar, iyi takımın varsa iyi sonuçlar gelir.’ Önemli olan bugünü yaşamak. Her teknik direktör Şampiyonlar Ligi kupası kazanmak ister. Galatasaray ile Şampiyonlar Ligi kazanmak öncelikle fantastik olur” diye konuştu.

“Sabri bu kulübün efsanesi”

Igor Tudor, son dönemde sözleşmesi uzatılmayacağı konuşulan Sabri Sarıoğlu hakkında ise, “Sabri bu kulübün efsanesi. İyi bir insan. Burada olmasından dolayı mutluyum. Onunla karşılaştığımda, ‘Hala burada mısın’ diyerek şaka yapmıştım. Taraftara gelince; harika bir taraftarımız var. Umarım onları hayal kırıklığına uğratmam” diyerek sözlerini noktaladı.