Mario Gomez Beşiktaş için kararını verdi

Mario Gomez Beşiktaş için kararını verdi

Süper Lig Şampiyonu Beşiktaş'ın Gol Kralı yıldızı Mario Gomez'den transferi için flaş açıklama.

Beşiktaş'ın Alman golcüsü Mario Gomez, Alman Frankfurter Allgemeine'ya geçen sezon ve geleceği hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Haber3.com muhabiri Serdar Bilican bu röportajı sizler için derledi.

"NİSAN OLAYI İKİ KULÜBÜN ANLAŞMASIYDI"

Şu anda Almanya Milli Takımı'yla kampta bulunan Gomez, "20 yaşındaki heyecanım yok ama burada olduğum için çok sevinçliyim." dedi ve milli takıma çağrılmadığı dönem için kimseye kızgın olmadığını belirtti.
İki senedir çok zorluklar ve sakatlıklar geçirdiğini belirten Gomez, bu yüzden kimseyi suçlayamacağını söyledi. Gomez, "Şu anda kendimi çok iyi hissediyorum. Bu sezon yaşadığım tecrübeyi daha önce hiç yaşamamıştım. Kariyerimin zirvesinde olup olmadığımı söyleyemem ama en iyi dönemlerimin bir tanesindeyim." dedi.

İstanbul'da neden her şeyin bu kadar mükemmel gittiğini soran muhabire, "Birçok faktör var. Sağlığım, ritmim ve tabii ki de Şenol Güneş. Hocamız benimle neler yapabileceğini çok iyi biliyordu. Düşüncesi 'Önde Mario var, onun üstüne oynayacağız' şeklindeydi. Tam hazır olmadığım için ilk iki maça yedek başladım. Daha sonra bütün maçlarda oynadım ve Şenol Güneş'le aramda olan güven uyuşmasından kaynaklı çıkışımı yakaladım." diye cevap veren Mario Gomez, "Kiralık oyuncu konumunda bulunduğun zaman, halkın kahramanı haline gelebiliyorsunuz. Nisan ayında opsiyonu kullanmamış olmam, burada kalmayacağım anlamına gelmiyor. Bu iki kulübün arasında olan bir anlaşmaydı - bu yüzden kabul etmiştim. Ben kararımı sezon sonunda vereceğimi her zaman belirttim." dedi.


"BEŞİKTAŞ'TAKİ YILIMI FIORENTINA'DAKİ PERFORMANSIMA BORÇLUYUM"

Ulaşabildiği en üst noktaya ulaşmak istediğinin altını çizen Alman golcü, "Belki Beşiktaş sezon başında büyük bir soru işaretiydi fakat aynı zamanda en iyi seçenekti de. Bunun sebebi de Beşiktaş'la Bayern Münih'in hedefleri aynı olması. Bu sezon bana güven meselesinin performans açısından ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Burada kalmayı kesinlikle düşünebilirim. Görüşmeler başlıyor." dedi.

İmzalayacağı sözleşmenin kariyerinin son sözleşmesi olmayacağına vurgu yapan Gomez, "Beşiktaş'a imza atmadan önce yeni bir heyecan yaşayıp, futboldan keyif almak istiyordum, harika bir şehir ve kültürü görmek istiyordum. Hedefleri olan bir kulübe gitmek istiyordum. Fiorentina'da kendimi kulübü kalkındırmak adına bir görevli gibi görüyordum, çünkü başka oyuncular da gelecekti. Sonra her şey farklı gelişti. Son yarım senem fena geçmiş olmasa da, her şey göründüğü gibi değildi." diyerek Beşiktaş'ın ne denli olumlu bir tercih olduğunu belirtti.

Sözlerine zamanı geri çevirmek istemediğini belirterek devam eden başarılı futbolcu, "Fiorentina yanlış ya da doğru tercihti. Bunu kıyaslayacak bir tip değilim. Her şeyin bir anlamı var. Fiorentina'da bana çok şey kazandıran iki sene geçirdim. Orada yeni arkadaşlar buldum. Kültürel olarak da çok kazandırdı bana. Eğer Fiorentina'da her şey olağanüstü geçseydi, Beşiktaş'taki süper senemi geçirmiş olmayacaktım." dedi.

"TRANSFERE İHTİYACIMIZ VAR"

"Beşiktaş için Şampiyonlar Ligi'nde önemli bir rol üstleneceğimi biliyorum. Ben Şampiyonlar Ligi'ne katılmakla yetinmek istemiyorum, mücadele edebilecek seviyede olmamızı da istiyorum. Çok iyi bir takımımız var, olmasaydı zaten şampiyon olmazdık. Fenerbahçe ve Galatasaray sıradan takımlar değiller, onların da çok iyi yabancı futbolcuları var. Fakat UEFA Avrupa Ligi'ne grup aşamasında veda ettik (haketmeyerek), bu bir gerçek." diyerek Beşiktaş'ın transfer yapması gerektiğini vurgulayan Gomez, "Vodafone Arena'da büyük maçları oynamayı düşünmek çok heyecan verici bir olay. Çok büyük maçlar oynadım, yarı fınaller ve finaller gördüm. Belki size komik gelecek ama Beşiktaş'ın son iki iç saha maçındaki atmosferi daha önce hiç yaşamadım. İnanılmazdı. Bunu daha önce herkes söylüyordu, fakat bunu kendiniz yaşamanız lazım. Tüylerim diken diken oldu." sözleriyle Vodafone Arena'yı yere göğe sığdıramadı.

"BEŞİKTAŞ TARAFTARI POLİTİK"

Siyasi durumun Türkiye'de hangi rolü oynadığını soran muhabire, "Büyük rol oynuyor. Bunu gizlemeye gerek yok. Medyada yansıtıldığından farklı hissediyorum bu konuda kendimi. Kendimi iyi ve güvende hissediyorum. Böyle de kalmasını temenni ediyorum. Hatta daha da iyi olmasını isterim. Bazı konuların artık gündeme gelmesini istemiyorum. Bunu Türkiye adına istiyorum, çünkü harika bir ülke. Beşiktaşlı taraftarlar da çok politik bir taraftar grubu. Bu yüzden de Türkiye'de birçok insan tarafından seviliyorlar. Sadece futbol taraftarı değiller. Vodafone Arena'daki ilk maça 400.000 tane bilet talebi vardı fakat sadece 40.000 kişi için yer mevcut." cevabını veren 30 yaşındaki golcü, Vodafone Arena'daki ilk maçı herkesin izlemek isteyeceğini belirtti.

"DOĞUM GÜNÜMÜ FİNALDE KUTLAMAK İSTİYORUM"

Alman Milli Takımı hakkında da açıklamalar yapan Mario Gomez, turnuvayı kazanmak adına sadece 2-3 dakikalık bir katkıya da razı olacağını söyledi. Gomez, "Başarılı olmam için süre almam gerekmiyor. Ben bu takımın bir parçasıyım. Dünya Kupası'nda da bu böyleydi. Ben bu takımın aynı zamanda taraftarıyım da. Her oyuncu çok önemli, sonuçta herkes Almanya için ter döküyor." diyerek sözlerine devam etti.

Son olarak bir takımın birçok plan sahibi olması gerektiğini vurgulayan Mario Gomez, "Bayern'de de bu böyledi. Sezon içerisinde bazen üçlü, bazen de beşli savunmayla oynayabiliyorlar. Bu modern futbol için çok önemli. Bana ihtiyaçları var - ben de orada olacağım. Önümüzdeki yıllarda yeni Mario Gomez kim olur, bilmiyorum. Bunu söyleyebilmem için çok uzaktayım. Alman Futbolu'na güveniyorum. Altyapı çalışmalarıyla yeniden iyi golcüleri takıma kazandıracaklarına inaniyorum. İyi bir golcü olmak için, benim özelliklerime sahip olmaya gerek yok. Sergio Agüero da iyi bir forvet, fakat aramızda birçok fark var. İyi bir golcü 1,90 m boyuna sahip olmak zorunda değil, bu düşünceden kurtulmalıyız." dedi ve sözlerini 10 Temmuz'daki doğum gününü EURO 2016 finalinde kollarında 26 futbolcuyla kutlamak istediğini belirterek tamamladı.

Spor3com
Serdar BİLİCAN