Galatasaray kupayı aldı ama..

Galatasaray kupayı aldı ama..

G.Saray Türkiye Kupası'nı 9 yıl aradan sonra Eskişehirspor karşısında aldı..

GÖKHAN AKSOY / SPOR3.COM
Galatasaray çalkantılı geçen sezonun sonuna yaklaştığında elde Türkiye Kupası ile Şampiyonlar Ligi'ne gitmek dışında bir hedefi yoktu. Türkiye Kupası'nı 9 yıl aradan sonra Eskişehirspor karşısında aldılar.

Mancini yine ilginç diziliş ve sistemlerine devam etti. Zaten başkası da beklenemezdi. Benim kıt kanaat taktik gözlemime göre 3-4-1-1/3-5-2-1 arası bir dizilişte oynadı Galatasaray. Hakan - Chedjou - Semih üçlü defansı, önlerinde Yekta - Melo - Selçuk, iki kanadı boylu boyuna kullanma görevi verilen Telles ve Sabri ile tek forvet Burak. Sneijder'ın ise özel bir rolü vardı. Top rakipteyken Telles'in önüne geçip sol kanadı kapatıyordu, top Galatasaray'a geçtiğinde ise sıklıkla merkeze gelip oyun kurulumuna yardımcı oluyordu.

Eskişehir cephesinde ise klasik bir kadro sahadaydı. Ama bu sezonun ikinci yarısından itibaren hangi maçlarını izlersem izleyeyim hücumda kısır kalan bir takımdı Eskişehirspor. İyi bir takım savunması, kaliteli ayaklar, diri bir takım görüntüsü veriyorlardı. Ama bu potansiyellerini sanırım tam olarak sahaya yansıtamıyorlardı. Üstelik Bienvenue, Necati, Erkan Zengin, Kamara gibi ligin güçlü sayılabilecek bir hücum hattına sahip olmalarına rağmen. Bu maçta ise belki de bu sezonki en iyi Eskişehirspor performansını izlediğimizi düşünüyorum. Bütün maçlarını izlemedim ama izlediklerim arasında en iyisi olduğunu söyleyebilirim. Fenerbahçe'yi 2-1 yendikleri maçta da buna benzer bir oyun ortaya koymuşlardı.

Galatasaray dizilişinden mi, sisteminden midir bilinmez; maça uzun süre ağırlığını koymakta sıkıntı çekti. Eskişehir iyi takım savunması yapıyor, yerden paslarla hücuma çıkıyor, tehlikeli bölgeye geldikleri anda ise hemen kaleye inmenin hesabını yapıyordu. Erkan Zengin ön plana çıktı bütün maç boyunca olduğu gibi. Galatasaray'ın bir tartışmalı penaltısı ve bir de Burak'la kaçan yüzde yüzlük gol pozisyonu olduğu halde oyun üstünlüğünün Eskişehir'de olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. İstediklerini sahaya daha iyi yansıtan, pas futboluyla rakip yarı sahaya oyunu yığan, keyif veren bir futbol oynadılar. Galatasaray'da ise Sabri, Sneijder, Yekta gibi isimler beklenen düzeyin altındaydılar.  Organizasyon sıkıntısı çekti sarı kırmızılı ekip, Burak'ı yeterince topla buluşturamadılar.

İkinci yarıda yine pek değişen bir şey yoktu. Eskişehir neredeyse 90 dakikanın 60 dakikasını rakip yarı alanda geçirmesine rağmen kale önüne çok etkili inemedi. Erkan, Kamara, sonradan giren Necati gibi isimler topu ceza yayı civarına kadar getirdilerse de son aksiyonları beceremediler. Ve ilahi adalet; atamayana, daha iyi oynayana gol atarlar. Sneijder, çok klas bir gol attı, Galatasaray'ı kupaya götürdü.

Bu maçta Eskişehir cephesi güzel futbollarına sevinmeli, sezonun en kıymetli maçında sezoun en iyi oyununu oynadılar. Galatasaray cephesinde ise bireysel performans bazında düşüşte olan birkaç isim var. Ama bu denli asimetrik bir dizilişle oynarken, oyun kontrolünü rakibe bu kadar vermişken, rakibi kalesine bu kadar yakın oynatmışken gol yememesi onlar adına sevindirici bir durum.

İki takıma da tebrikler...

GÖKHAN AKSOY / SPOR3.COM
Tüm hakları saklıdır..